Keşfet

Küçük koala bakıcısı Izzy Bee ve ailesi, Avustralya'daki Manyetik Ada'da zor durumdaki sevimli hayvanları kurtarıyor ve onların vahşi yaşama geri dönmesine yardım ediyor.

--------

Young koala caretaker Izzy Bee and her family rescue cuddly creatures in need and help them head back into the wild on Australia’s Magnetic Island.

1950’lerde eşiyle buluşmak üzere Rio de Janeiro’ya giden bir ev hanımı, eşi tarafından terk edildiğini öğrenince orada kalıp bir bossa nova kulübü açmaya karar verir.

Güney Dakota'daki Deadwood'un eski tarihini anlatan hikayede, gerçek hayatlardan gerçek karakterlerden esinlenilmiştir. Deadwood, altın madeni çıkartmaya başlar ve oradaki insanların hayatı tamamen değişir.

When an old enemy, the Cylons, resurface and obliterate the 12 colonies, the crew of the aged Galactica protect a small civilian fleet - the last of humanity - as they journey toward the fabled 13th colony, Earth.

--------

Miğferlerindeki bir sağa bir sola hareket eden ışıkla bilimkurgu tarihinin unutulmazları arasında yerini alan Saylonlar geri dönüyor. Üstelik kendilerini geliştirmiş olarak. Artık, insanlardan ayırt edilemeyen yepyeni modelleri de var. Ve bir kez daha uzayın uzak bir köşesindeki insan kolonilerini yıkıma uğratıyor, savaş yıldızı Galactica ve yanındaki irili ufaklı gemilerden oluşan filonun peşine düşüyorlar.

A pair of longtime friends and former Texas Rangers crave one last adventure before hanging-up their spurs. After stealing over a thousand head of cattle from rustlers south of the border, they recruit an unlikely crew of hands to drive the herd 3,000 miles north to the grasslands of Montana.

--------





Güneyden Montana’ya sürülerini götürmeye karar veren iki eski Teksaslı koruyucunun epik hikayesi. Augustus McCrae ve Woodrow Call yolda birçok zorlukla karşılaşacaklar, ne de olsa hiçbir macera sıfır kayıpla bitmez!

Laura Palmer'ın bedeni Washington yakınlarındaki küçük bir kasaba olan Twin Peaks'de bulunur. Özel FBI ajanı Dale Cooper bu gizemli ölümü araştırmak için görevlendirilir. Fakat kasabada işler hiçte gözüktüğü gibi değildir.

In the Autumn of 1941, a young war correspondent is assigned to accompany German submarine U-96 on a patrol through the Atlantic.

--------

1979 yılında çekilmiş 1981 yılında vizyona giren, İkinci dünya savaşında u 96 adlı tip 7 sınıfı alman U-boot mürettebatın konu alan dizi. Propaganda unsuru taşımaz. Wolfgang Peterson yönetmenliğinde Almanca çekilen film yaklaşık 6 saatir. Savaşta Alman denizcilerin hayatlarını içinde bulundukları psikolojik durumu görsel bir anlatış biçimiyle dile getirmektedir. 1980'deki galasında zamanın ünlü isimleri filmi sonunda Wolfgang Petersonu ayakta alkışlamıştır. Diğer savaş filmlerinde olmayan savaşın insancıl boyutunu ortaya çıkartmıştır.

2.Dünya Savaşın'da görev yapan U-96 tipi bir Alman denizaltısı Atlas Okyanusu'ndaki normal devriye görevine çıkar.Gemide görevli personel haricinde bir subay da denizaltında yaşananları kaydetmek için sefere katılır.

Gemi normal seyrinde iken okyanusta detroyer koruması olmadan seyreden 5 gemilik bir filoyla karşılaşır.Kaptan biraz tereddütden sonra saldırı emri verir.Fakat o anda,saldırı öncesi göremedikleri bir destroyerin üzerlerine saldırdığını görürler.Dibe dalarak kaçmaya çalışsalar da destroyer peşlerini bırakmaz.Muhabir subay herşeyin bittiğini ve kurtuluş imkanı kalmadığını düşünerek uykuya dalar.Uyandığında herşeyin normale döndüğünü ve destroyerden kurtulduklarını görür.Bu olaydan sonra karargah tarafından asıl üsleri olan La Rochelle yerine Cebelitarık'dan geçerek İtalya'da La Spezia limana dönmeleri emredilir.Daha öncesinde 2.dünya savaşında tarafsız olan ispanya'da tedarik için alman gemileri ile buluşacaklardır.

Bir zaman önce alıp başını gitmiş ipsiz bir gencin bir süre sonra doğduğu kasabaya gerip dönüp geçmişi ve geleceği arasında bir seçim yapma zorunda kalışı hikayesi.

--------

A psychiatrist moves with her family from California to her husband’s hometown in Mississippi only to uncover shameful secrets that irrevocably change the lives of everyone involved.

Hikaye, savaşın sefaletinden kaçan ve her türlü yaratığın (insanlar, vampirler, fantastik yaratıklar) aynı yerde toplandığı Viktorya Dönemi Burgue kasabasında geçiyor. Göçmen nüfus hızla büyümektedir. İnsanlar tarafından boyun eğdirilen mitolojik sakinler, hayatta kalabilmek için yasadışı işlere zorlanır. Bir seri katil cinayetler işlemeye başladığında zaten gergin olan halk arasında paniğe neden olur. Polis müfettişi Rycroft Philostrate (Orlando Bloom) cinayetlerin baş şüphelisi durumuna düşer. Rycroft, gerçek suçluyu bularak adını temize çıkarmak için yola koyulur.

David Attenborough, okyanusların doğal tarihini anlatır.